TÜRKİYE'DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRK SOMONU

M. Altuğ ATALAY Araştırması - TÜRKİYE'DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRK SOMONU

TÜRKİYE'DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRK SOMONU
TÜRKİYE'DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRK SOMONU

TÜRKİYE'DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRK SOMONU

M. Altuğ ATALAY
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tahminlerine göre; 7.5 milyar olan dünya nüfusunun 2050 yılında 9,1 milyara ulaşacağı bildirilmektedir. Aynı zamanda bu nüfus artışı yanında, dünyadaki ülkelerin ve insanların yaşam standartları da yükselmektedir. Gerek artan nüfusun, gerekse yaşam standardının iyileşmesi sonucu, hayvansal proteine olan ihtiyacın, bu günkünün en az iki katı artacağı yönünde bilim insanlarının öngörüleri bulunmaktadır.

Artan nüfus ve toplumların hayat standardındaki iyileşme dikkate alındığında su ürünlerine olan talebin de artacağı, artan talebin ancak yetiştiricilik yoluyla karşılanabileceği değerlendirilmekte; bunun için mevcut su kaynakları potansiyelinden maksimum yararlanılarak yetiştiricilik yatırımlarının yaygınlaştırılması, yeni türlerin yetiştiriciliğe kazandırılması gerekmektedir.

FAO verilerine göre 2019 yılında Dünya’daki su ürünleri üretimi, 177.8 milyon tondur. Bunun 92.5 milyon tonu avcılıktan, 85.3 milyon tonu ise yetiştiricilikten elde edilmiştir.

Dünya su ürünleri üretiminin avcılık yoluyla artırılamayacağı, maksimum avlanabilir stok miktarına ulaşıldığı bilim insanları tarafından ifade edilmektedir. Ülkemiz içinde aynı durum söz konusudur.  Türkiye’de 2021 yılı su ürünleri üretimi, 802.000 ton olarak gerçekleşmiş, bunun 331.400 tonu avcılıktan (% 41.3) , 471.411 tonu ise yetiştiricilikten (%58.7) elde edilmiştir.

Türkiye’ de su ürünleri yetiştiriciliğinin toplam üretimdeki payı sürekli artarak 2021 yılında %58.7 olmuştur. Su ürünleri yetiştiriciliğinde 2023 yılında 600 bin ton üretime ulaşılması hedeflenmektedir.

Türkiye’de Yıllara Göre Su Ürünleri Yetiştiricilik Üretimi

Ülkemizde 2139 adet yetiştiricilik işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 1707 adedi iç sularda, 432 adedi denizlerde üretim yapmaktadır. Son yıllarda özellikle Karadeniz’de yaşanan gelişmeler ve yeni faaliyete alınacak tesislerle birlikte Ege Denizinde çift kabuklu yetiştiriciliği ilave edildiğinde kapasitemiz çok daha artacaktır.

Başlıca yetiştiriciliği yapılan türler, alabalık, levrek, çipura ve Türk somonu’ dur. Yeni türlerin (granyöz (sarıağız), kalkan, fangri, mercan, sinagrit, yayın balığı, yılan balığı) yetiştiriciliğe kazandırılması çalışmaları devam etmektedir.

Su ürünleri yetiştiricilik üretimimiz 2021 yılında da büyümesini sürdürmüş; çipura, levrek ve alabalık üretim miktarları önemli oranlarda artmıştır. 2021 yılında, çipura üretimi bir önceki yıla göre yüzde 21.81 artarak 134 bin tona, levrek üretimi ise yüzde 4,69 oranında artışla 156 bin tona ulaşmıştır. Alabalık üretimimiz ise yine yüzde 1’lik artışla 127 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Yeni üretime alınmış ve marka değerimiz olması yönünde hızla ilerleyen Türk somonu üretimi bir önceki yıla göre artarak, 40.0 bin tona ulaşmış olup, önümüzdeki yıllarda daha da artacağı değerlendirilmektedir. Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında; Türkiye, su ürünleri yetiştiriciliğinde 1’inci sıraya yerleşmiş, dünyada da üst sıralara yükselmeye devam etmektedir.

Türkiye Su Ürünleri İhracatı

Su ürünleri üretimdeki artışa paralel olarak, ihracatta da artış görülmektedir. 2016 yılında 145 bin ton olan ihracat, pandemiye rağmen 2020 yılında 201 bin tona, değer olarak da 790 milyon dolardan 1.06 milyar dolara ulaşmış, 2021 yılı ihracat verileri kesin olarak açıklanmasa da 1 milyar 400 milyon doları civarındadır.

İhracat Yaptığımız Bazı Ülkeler ve İhracat Rakamları

Ülkemizde su ürünleri yetiştiricilik ve işleme sektöründe kullanılan ileri teknoloji ve ürünlerimizin sahip olduğu yüksek standartlar sonucu birçok firmamız, ulusal ve uluslararası nitelikte kalite yönetim sistemleri tarafından verilen sertifikasyon belgelerine sahip olmuşlardır. Diğer yandan ülkemizde su ürünleri yetiştiriciliği yapmakta olan işletmemizde yetiştirilen balıklar dünyanın en kaliteli balıkları seçilerek değişik yıllarda ITQI kalite ödülü almışlardır.

Çift Kabuklu Su Ürünleri Yetiştiriciliği

Su ürünleri sektöründe balıkların ön planda olduğu bir gerçektir. Ancak balıkların dışındaki su ürünleri de önemli bir piyasa değerine sahiptir, bunlar arasında çift kabuklu su ürünlerinin önemli bir yeri vardır. Kabuklular özellikle bilinçli tüketicilerin tükettikleri protein, mineral ve çoklu doymamış yağ asitlerince de zengin lezzetli ürünlerdir.

Türkiye’nin, çift kabuklu yetiştiriciliği için uygun ekosistemlere sahip olması ve yetiştiricilik yoluyla yapılan midye üretiminin güvenilir olması yanında pazar ihtiyacını da düzenli olarak karşılayabilecek potansiyele sahip olması ülkemiz için önemli bir avantaj oluşturmaktadır.

Çift kabuklu su ürünleri yetiştiriciliği için uygun görülen alanlar; Bakanlığımızın ilgili mevzuatı çerçevesinde yapılan su kalitesi izleme programları kapsamında belirlenmektedir. Temel hedef olarak belirlenen "Çevre Dostu Su Ürünleri Yetiştiriciliği" ilkeleri çerçevesinde üretim yapılmakta ve  söz konusu yetiştiricilik faaliyetlerinin takip ve kontrolü ilgili mevzuat çerçevesinde Bakanlığımız tarafından sürekli olarak yapılmaktadır.

Ülkemizde şu ana kadar 20 bin ton kapasiteli bir üretim faaliyeti yapılmakta ancak üretimin çok kısa bir süre içinde de 100 bin tona düzeyine ulaşması planlanmıştır.

Karadeniz’de “Türk Somonu” Yetiştiriciliği 

Karadeniz, balık avcılığının yanı sıra balık yetiştiriciliği (Kültür Balıkçılığı) için de oldukça uygun ve verimli deniz alanlarına sahiptir. Halen Karadeniz açıklarında çok başarılı ve çevre açısından da sorun çıkarmayan bölgeye uyumlu, halkıyla dost yetiştiricilik üretimi yapılmaktadır.

Denizde ağ kafeslerde kurulacak tesis alanları için Tarım ve Orman Bakanlığı dışında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olmak üzere 12 ilgili kurumdan izin almak zorundadır. Denizde ağ kafeslerde kurulacak tesis alanları için “Çevresel Etki ve Değerlendirme”  belgesi almayan hiçbir işletme üretim yapamaz.

Karadeniz sahip olduğu ekolojik özelliklerden gelen avantajlı durum gereği kafeslerde sadece yılın kış dönemine denk gelen Kasım-Mayıs ayları arasında 6 ay üretim yapılmakta, yaz aylarında boş bırakılmaktadır.  Bu kapsamda Karadeniz’de dünyanın en çevreci yetiştiricilik yöntemi kullanılarak en sağlıklı balıklarının yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Türkiye son dönemlerde su ürünleri yetiştiriciliğinde somon üretimini öne çıkarmak amacıyla aldığı bir kararla yerli somonu “Türk Somonu” adıyla markalaştırılmış ve su ürünleri yetiştiriciliğinde alabalıktan, somon üretimini teşvik etmektedir. Yapılan analizlerde farklı ülkelerde yetiştirilen somonlara göre,  başta Omega-6 olmak üzere birçok besin elementi açısından daha rekabetçi olduğu tespit edilen “Türk Somonu” son yıllarda birçok ülkeye ihraç edilmektedir.

Yüksek kalite standartlarına uygun olarak Karadeniz de büyütülen “Türk Somonu” Dünyada yeni yeni bilinmesine rağmen besin kalitesinin yüksekliğine bağlı olarak tanınırlar.

Dünyada pembe etli balıkların popülaritesinin ve talebinin artması sebebiyle ihracat ağırlıklı olarak üretimimiz hızla artmaktadır.

Şimdilik Karadeniz kıyısında bulunan Sinop, Samsun, Ordu, Trabzon, Rize ve Artvin illerimizde yetiştiriciliği yapılan “Türk Somonu” taze ve kaliteli şekilde işlenerek dondurulmakta veya müşteri taleplerine ve sezona bağlı olarak taze bir şekilde pazara sunulmaktadır. Ülkemizde ileri işlenmiş “Türk Somonu” ürünleri ile ilgili çalışmalar aralıksız olarak devam etmektedir.

Mevcut Üretim Durumu ve Potansiyel

Karadeniz’de yetiştirilen ve dünya pazarlarında önemli marka değerine ulaşan  “Türk Somonu”  üretimi 2021 yılında bir önceki yıla göre % 119.79 oranında artarak 40 bin tona yükselmiş ve bu ürünün yaklaşık % 85’i,  2021 yılı içerisinde başta Japonya, Rusya Federasyonu, Almanya, İspanya, Kanada, az bir miktarda Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere bir çok ülkeye ihraç edilmektedir.  

Sektörün, kalite ve lezzet olarak ihracat yapılması en zor ülkelere bile rahatlıkla ihraç edilmesi ve “Türk Somonu” nun sushi restoranlarının ana malzemesi olarak tercih edilmesi diğer ülkelerin de dikkatini çekmiş ve ‘Türk Somonu’na olan talepler artmış ve ihracat yapılan ülke sayısı 30’ a çıkmıştır.

Tüm bu yaşanan gelişmeler sonucunda Ülkemizin “Türk Somonu”  üretimi ile yakaladığı trend ve fiyat politikası sonucunda, Türkiye,  Dünya somon pazarında rekabet edebilir düzeye gelmiştir.

Bir yandan yurt dışında “Türk Somonu” nun tanıtılması çalışmaları devam ederken bir yandan da ihracat rakamlarımız artmaktadır. Türkiye’nin toplam su ürünleri ihracatı Covid-19 Pandemi’ sinin tüm olumsuz etkilerine rağmen artmaya devam etmiş ve 2021 yılında 1.400 milyon dolar olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.

Türk Somonu yetiştiriciliği amacıyla, Bakanlığımız tarafından yapılan bilimsel ve teknik çalışmalar sonucunda Karadeniz’de belirlenen yeni yetiştiricilik alanlarının üretime kazandırılması için yapılan çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir.

TÜRKİYE'DE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRK SOMONU