Geçmişten Günümüze Keçenin Yolculuğu - R. Gülenay YALÇINKAYA
Hayvana zarar vermeden sırtından kırkılarak alınan yün, doğaya zarar vermeden keçe ürüne dönüşmekte; üretim sonucu doğaya zararlı hiç bir atık kalmamaktadır. Günümüzde Türkiye Cumhuriyetinde keçecilik sürdürülmektedir.

R. Gülenay YALÇINKAYA Kimdir?
1958 Afyonkarahisar doğumluyum. Ankara Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu-İşletme ve Muhasebe bölümü mezunuyum. 2000 yılında hayatıma giren keçeyle bir sanat yolculuğu sürdürmekteyim.
“GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KEÇENİN YOLCULUĞU”
- Hayvana zarar vermeden sırtından kırkılarak alınan yün, doğaya zarar vermeden keçe ürüne dönüşmekte; üretim sonucu doğaya zararlı hiç bir atık kalmamaktadır.
- Günümüzde Türkiye Cumhuriyetinde keçecilik sürdürülmektedir. Afyonkarahisar, Konya, Isparta, İzmir, Urfa önemli keçe merkezleridir. Akraba Türk topluluklarında da keçe yaşamakta, özellikle Kırgızistan ve Kazakistan keçecilikte öne çıkmaktadır.
Keçeye Olan Merakı Nasıl Başladı?
Keçecilik, çocukluktan tanıyıp kanıksadığım, kentimiz için olağan bir el sanatı. 2000 yılında bir misafirime kentimizin geleneksel el sanatlarını tanıtmak amacıyla dolaşırken, her zaman gözümün önünde olan ama dikkatimi çekmeyen keçeciliğimiz hayatıma giriverdi. Önceleri ustaların hazırladığı keçelerle çanta, oyuncak ve dekoratif ürünler yaparken, zamanla keçe yapımına yöneldim. 2000-2005 yılları arasına çıraklık dönemim denebilir. Keçeciliği A. Yaşar Kocataş’dan öğrendim.
2010 yılında ustam A. Yaşar Kocataş keçecilikte bir Ahilik geleneği olarak, diğer ustaların da katılımıyla peştemal kuşayarak beni keçeci kalfası ilan etti. (Şed kuşanma)
2013’de T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” ünvanı vererek, keçecilik dalında geleneksel el sanatları sanatkârı olarak onaylayarak sanatçı tanıtım kartı düzenledi.
Şimdiye Kadar Yaptığınız Çalışmalar Nelerdir?
2005 yılından beri geleneksel ve özgün keçe çalışmaları yapmakta ve geleneğin geleceğe aktarılması için çalışmaktayım. Afyonkarahisar Belediyesinde ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi’nde açılan kurslarda her yaşa hitap eden programlarda eğitici olarak yer aldım. AKÜ Fizik Tedavi ünitesine yönelik “Keçe Terepi” projesinde hastalara, TOSYÖV'ün “Yeteneğini Keşfet Bir Hobin Olsun, Hobini Geliştir Mesleğin Olsun” projesinde kadınlara, çeşitli okullarda öğrencilere, AYTAM’da (Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi), Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzle Hattat Ahmet Karahisari Kültür Merkezinde SHÇEK bünyesinde yer alan çocuklara “Neşeli Keçe Atölyesi” ve Ayazinili gençlerle yaptığımız program gönüllü eğitimler verdiğim çalışmalardan.
Yurt içinde ve yurt dışında konferens ve bildirilerle keçeyi anlatmakta; kişisel ve karma sergilere katılmaktayım.
2009 yılında “Halk Plastik Sanatlarından Keçecilik ve Afyonkarahisar’da Yansıması, Keçeye Ter Düştü” adılı bir kitap hazırlayıp yayınladım.
"Keçe-Afyonkarahisar’da Geleneksel Bir El Sanatı" adlı çalışmam AYTAM yayını olarak internet ortamında 2011 yılında yayınlandı
2013’de bir grup arkadaşla birlikte kurduğumuz “Topakev Sanat Grubu” ile de sanatsal çalışmalar yapmaktayız.
Keçenin Yapım Aşamaları Hakkında Bilgi verir misiniz?
Keçenin hammadesi yündür. Yün lifi yapısı dolayısıyla keçe yapımına uygundur. Geçmişte tamamen bedensel güç harcayarak yapılan keçecilikte, günümüzde basit makineler kullanılmaktadır. Makinelere rağmen, keçeleşme sürecinde keçecinin yoğun emeği söz konusudur.
Desenli bir keçe yapılacaksa ham keçelerden kesilen şeritlerle hasır üzerine istenen desen döşenir. Desen üzerine, tarama makinasında serbest hale getirilen yün, sepki ya da çubuk adı verilen el aletiyle saçılır. Yeterli kalınlığa gelince su ve sabun serpilerek hasıra; ardından kalıplaş denilen kumaş ya da keçeye rulo halinde sarılarak sıkıca bağlanır. Kalıp tepme makinasında bir saat kadar tepilerek sıkılaştırılır. Hasır açılır, kapaklama işlemine geçilir. Kenarlar arkaya çevrilir , zeminden ve kenardan karşılıklı yün çekilerek birbirine düğümlenir. Düğümlerin üzerine yün saçılır. Su ve sabun serpildikten sonra ürün yeniden sıkıca rulo edilip bağlandıktan sonra ikinci tepme işlemi için tepme makinasına konur. Bir saat kadar tepilen ürün hasırdan çıkarılır. Rulo edilerek keçe pişirme makinasına konur. Bu makinada sıcak su ve sabunla 2,5-3 saat boyunca sıkıştırılır. Arada makinadan çıkartılarak, her yöne doğru dürülüp açılarak elde pişirme sürdürülür ve tekrar makinaya konarak pişirme devam eder. Keçeleşme tamamlanınca ürün bol suyla durulanarak rulo halinde süzülür. Ardından asılarak kurumaya bırakılır.
Keçenin Tarihte Türk Toplumlarındaki Yeri nedir?
Türk devlet ve toplulukları tam yerleşik düzene geçinceye kadar yarı göçer bir yaşam sürmüş; bu yaşam şekline uygun eşyalar kullanmışlardır. Bu eşyalarda deri ve deri ürünleri önemli bir yer tutmuştur. Koyunun evcilleştirilmesiyle yün kullanımı ve keçe yaşamlarına girmiş; ısı, ışık, nem ve sese karşı önemli bir yalıtım malzemesi olan keçe doğumdan ölüme kadar, Türkler için vazgeçilmez bir ürün olmuştur,
Kümbet tipi mimarinin kaynağını oluşturan, Türk dünyasında yurt adı verilen Türkiye’de bekdik çadırı, topak ev olarak adlandırılan taşınabilir özellikteki keçe çadırlar Türklerin kutsal barınakları olmuştur. Gösterişli ve büyük olanları otağ olarak adlandırılmıştır. Barınak dışında bu çadırlar farklı amaçlar için de kullanılmıştır. Örneğin hastalar toplumdan uzak bir yere kurulan ak çadırda karantinaya alınır ve tedavi edilirdi. Osmanlı ordusu için hamam çadırları da üretilmiştir.
Çadırlara keçe yaygı serilmiş, keçe kapı perdeleri takılmış, günlük yaşam için giyim eşyaları, başlık, çizme, hayvan keçeleri yapmışlardır. Savaşta ve barışta keçe önemli bir ürün olmuş; ordu için keçe çizme, eğer ve örtüler hazırlanmış, atların ayağına ses çıkarmaması için keçe bağlanmıştır.
İlk dönemlerden beri süregelen keçe başlik geleneği Osmanlılarda da sürmüş; börk, kallavi, hartavi, sikke. taç, üsküf, külah, takke, arakiye ve fes gibi başlık çeşitleri sosyal, dini ve askeri alanlarda kullanılmıştır.
Günümüzde Türkiye Cumhuriyetinde keçecilik sürdürülmektedir. Afyonkarahisar, Konya, Isparta, İzmir, Urfa önemli keçe merkezleridir. Akraba Türk topluluklarında da keçe yaşamakta, özellikle Kırgızistan ve Kazakistan keçecilikte öne çıkmaktadır.
Keçenin Kullanım Alanları ve Ürünler
Keçenin ısı, nem, ışık, ses, elektrik yalıtım özellikleri vardır. Bu özellikleriyle yalıtım malzemesi olarak kullanılır. Çadırdan giysiye kadar tüm ürünlerin ana fikri, keçenin bu özellikleri olmuştur.
Çoban kepeneği, yamçı, yer yaygısı (ala keçe), paspas, duvar keçesi, sedir keçesi, minder keçesi, at keçesi(belleme), eyer keçesi (terlik, şabrak, çebrak), deve keçesi, çuval, matara kılıfı, bel keçesi, yatak keçesi, çizme, çorap, ayakkabı keçesi, yelek, seccade, heybe, ütü keçesi, kapı keçesi, keçe kumaş, çadır keçeleri başlıca keçe ürünlerdir.
Keçenin Modern Toplumda Kullanım Alanları
Günümüzde, hızla değişen ve tek tipleştiren moda anlayışından uzak, doğaya ve kullanıcıya zararı olmayan, kişinin kendi beğenisine göre şekillenen çağdaş tasarım beklentisi toplumda yer bulmaya başlamıştır. Keçe bu anlamda çağdaş tasarım ihtiyacını karşılayacak niteliktedir. Hayvana zarar vermeden sırtından kırkılarak alınan yün, doğaya zarar vermeden keçe ürüne dönüşmekte; üretim sonucu doğaya zararlı hiç bir atık kalmamaktadır. Kendi doğal renkleri kullanılmakla birlikte yün lifleri doğal boyalarla renklendirmeye de elverişlidir. Çobanın sırtında kepenek olan keçe hem gereksinimleri karşılayabilmesi hem de sınırsız tasarım olanağı sunabilecek yapısı nedeniyle karşımıza yükselen bir değer olarak çıkmaktadır. Kırsal kesimin gereksinimi dışında kentli yaşama uygun yetişkin ve çocuk giyimi, takı, oyuncak, dekorasyon ve sanayi keçeleri üretilmektedir. Geçmişi yansıtan film ve diziler için de keçe üretilmektedir.
Geleneksel tekniklerin yanı sıra yünün basit yöntemlerle keçeleştirildiği yeni keçe yapım teknikleri de toplumda ilgi görmektedir.
Kuşaktan Kuşağa Geçecek Olan Keçeciliğe Gençlerin İlgisi Var Mı?
Geçmişten günümüze yansıyan tepme keçecilik, yapım teknikleri ve motif özellikleriyle akraba Türk topluluklarıyla birlikte kültür birlikteliği ve kültür sürekliliği olarak ülkemizde de yaşamaktadır. Ancak somut olmayan kültürel miras keçeciliğin usul ve âdabını bilen; geçmişten günümüze süzülüp gelen desenleri tanıyan ve geleceğe bu mesleği taşıyacak yeni ustalar yetişmemektedir. Keçecilik günümüzde yeterli çırak olmadığı için zayıflamış; kaybolmaya yüz tutmuştur.
Keçecilik usta çırak ilişkisiyle daha çok da babadan oğula öğretilen bir meslektir. Günümüzde keçeciliği meslek olarak seçen usta çocukları pek yok. “Eti senin kemiği benim” diye meslek öğrenmesi için usta yanına verilen çıraklar da.
Bazı etkinliklerle gençlere ulaştığımızda, keçe yapımını denemek ve yünü somut bir ürün haline getirmek ilgilerini çekiyor. Örneğin Gazi Üniversitesi Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’nde kişisel bir sergiyle ürünlerimi gençlerle buluşturmuş; yaptığım uygulama ile çok sayıda gencimize keçe uygulaması yaptırmıştım. (2011). Hacettepe Üniversitesi Halk Bilim Topluluğu’nun davetiyle yaptığımız etkinlikte de gençlerimize bir konferansla keçeyi anlatmış, çok sayıda öğrenciye uygulama yaptırmıştım (2012). Afyon Kocatape Üniversitesi öğrencileri de zaman zaman konuğumuz olup, keçe uygulamaları yapmaktalar. AKÜ Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri Bölümü öğrencileriyle uzun soluklu bir eğitim programı gerçekleştirmiştik. (2018-2019). Bu çalışmalar keçenin gençliğe tanıtılıp sevdirilmesinde etkili oluyor. Gençlerin keçeye ilgisi var ama genellikle keçeciliği meslek olarak seçecek ölçüde değil. 2021 yılında Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzle Ayazinili gençlerimize bir eğitim çalışması gerçekleştirdim. Gençlerimizin, turizm bölgesi olan köylerinde keçeciliği sürdüreceklerine ise yürekten inanıyorum.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Keçe İçin Yaptığı Çalışmalar
Kültür ve Turizm Bakanlığımız keçe ustalarını ulusal ve uluslararası festival ve fuarlara davet etmekte, üretimlerinin değerlenmesini sağlamaktadır.
Bakanlık somut olmayan kültürel miras taşıyıcılarını kayıt altına alarak sanatçı kimlik kartı düzenlemektedir. Keçecilik için, adayların getirdiği ürünler, geçmiş çalışmaları ve bir üretim videosu kaydıyla uzmanlardan oluşan jüri tarafından değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmenin yanısıra bütün adaylara, geçmişte yapılan esnaf törenlerinde olduğu gibi keçe yapımının uygulatılması ve geleneksel tepme keçeciliğin teknik, desen bilgisi ve üretim kalitesinin keçeci ustalarının da katılacağı bir jüriyle değerlendirilmesi, geleneğin geleceğe aktarılması için önemli bir gelişme olacaktır.